1 Şubat 2016 Pazartesi

kalpler geliyor kaçın




Yılın en romantik, en kırmızı, en kalplerle dolup aşk kokan ayına girmiş bulunuyoruz. Bugüne kadar hiçbir  sevgililer gününe  sevgilisi ile girememiş biri olarak bu yazı naçizane omuzlarima bir yük oldu.
Aslında bu yazıyı iki yıl önce yazmaya karar vermiştim ama kızlar yapma daha erken diye beni durdurdular ama iki yılda da değişen birşey olmadı bu konuda.
Bir defasında  oldukça yaklastıģımı söylemeden gecemeyeceģim.
Benim sorunum sevgilisi olanlarla değil, benim sorunum başlı başına 14 Şubat gününe karşı bir tavrım var.

Sevgilisi olan arkadaşlarımın ne alacağım telaşı... Gel dışarıya çıkıp hediye bakalım diye aramalarindan sıkılıp kendimizi eve kitlemenin tamda zamanı.
Zaten o gün sadece cifler için hazırlanmıştır herşey... 1 alana  1 bedava sinema biletleri, çift kişilik menüler  ve daha minimum aktivite ve programlar.

O gün çiçeğin veya hediyesini alan herkes  yollara düşecektir sabahın ilk dikkati ile birlikte. Sokaklarda elinde çiçek ve hediye ile gezenlerle dolarken sen ellerin cebinde gezerken diğerlerinin bakışları senin hayatta 1-0 malup  hissettirecektir.
Sonuçta bir kız atasözü der ki:  Sevgililer günü erkeklerin kız arkadaşlarına sevgilerini gösterdikleri bir sevgi muharebesi bur nevi savaş yani ...
14 Şubat'ı yalnız geçirmemek için eski sevgilisiyle barisanlar mi dersin yoksa bu günü sevgilisinde ayrılıp bu günü daha çekilmez hale getirenleride unutmamalıyız. .

Oysaki sevgilisi olması kişileri ayrıcalıklı almamaktadır.
Yalnız olmak çoğu zaman daha güzeldir... Kişileri daha özgür kılar, yeni kişilerle tanışmak  için büyük firsatlariniz vardır, istediğiniz yere istediğiniz zaman gitme imkanınız vardır... En önemlisi whatsapp son gorulmenizi, profil fotoğrafınızı veya durumunuzu gönlünüzce değiştirebilirsiniz...
Bu sevgililer gününden sevgisiz yapmacık bir sevgi gösterisi ile aşkınızı yaşamak yerine kendi ozgurlugunuzun tadını çıkarın. Sonuçta önemli olan 14 Şubat'tan sag saglim çıkıp 15 Şubat'a geçebilmek değil mi ?

2 yorum: