Küçükken günlük tutmayı çok severdim. Ama o kelimeleri bir araya getirip asla heyecanlı bir şeyler yazamazdım. Kardeşim günün özetini sayfalarca yazarken benimki sabah uyandım, okula gittim, eve geldim, yemek yedim, uyudum.. kelimelerini çok nadir geçerdi. Hayatımda yaşadığım olayları çok önemsemeyip kelimeye dökmemek değildi benimkisi.. Yaşadığım olayların hep dışarısında kaldım onları hiç benimseyemedim.. Bu yüzden her şeyi çok çabuk kabullenip o kadar çabuk vazgeçmeme sebep oldu.. Bu yüzden kimse beni arkadaşlarım zaman içinde tanıyıp çözebiliyorlar..
Yıllar geçti ben yine günlük olmasa da onun gibi akşam yatmadan bir şeyler karalamak istiyorum ama bu defa kalemi elime bile alamıyorum.. Zaman beni ona yakınlaştırmak yerine git gide uzaklaştırmış..
Sevdiğim insanlarla akşam ayini yapalım desek... Onlar her şeyi tek tek anlatırken sıra bana geldiğinde ''hiç öyle işte diye geçiştiriyorum.'' Ben hiçbir şey yapmıyor değilim sadece hayatta benim önemli bir şeyler yapamıyorum. Bu yüzden kalem kağıt tüketmek istemiyorum ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder