Selam canım..
En son ne zaman açıp bir şeyler yazayım diyeli çok oldu..
Malum sınavlar bitti ve kendimizi hemen deniz kenarlarına attık diyebiliriz. Muğla gibi etrafı güzelliklerle dolu bi şehirde yaşıyorsanız yaz sizin içinde çok eğlenceli geçecektir.
Lafı uzatmadan sizlere Datça maceramızı anlatayım..
Herkes bir yerlere gider evet ama biz buna macera dedik çünkü 124 kilometreyi otostop ile gidip geldik :)
Bir gün öncesi Tuğba ile Datça'ya gitme kararı aldık. Saatimizi 8.30'a kurduk ve o gece çok da geç olmadan yattık. Sabah ilk ben kalktım ve Tuğba'yı uyandırdım. Kahvaltı hazırlanma derken saat 10.00 oldu.
Kaldığımız yerin 100 metre ilerisinde otostop çekmeye başladık.
5 dakika içinde bir aile durdu oğulları için apart bakıyorlarmış. Onlarla 10 dakika gibi kısa bir yolculuğumuz oldu ve asıl yolculuk bundan sonra başlıyordu :)
Uğurlu yerimize geçtik ve başladık (bakalım bugün kimlerle tanışacağız).
Yine 5-7 dakika gibi bir süre bekledikten sonra genç bir arkadaş aldı bizi onunla beraber Marmaris' in girişine kadar gittik. 30 dakikalık yol boyunca Muğla ve çeversindeki gezilebilecek yerlerden konuştuk. Kendisi de Muğlalı olduğundan bize bu konuda çok yardımı oldu :)
Sonra Marmaris'in girişindeki ağaçlı yolda fotoğraf çekilip biraz zaman geçirdikten sonra tekrar otostop çekmeye başladık.
Şanımız çok iyidi ve çok beklemeden bir araç daha durdu ve bu seferki bi aileydi. ilk defa bir aile arabasına binecektik. Yol boyunca kısa bir sohbet ettik ve çok iyilerdi. Bizi Marmaris'in çıkışına kadar bıraktılar hemde yolları o yönde olmamasına rağmen :)
Artık 80 kmlik bir yolumuz kalmıştı. Bu yol uzun ve en zor yeriydi yolculuğun.
Kimi arkadaşlar anlatır çok bekledik hiç araba yoktu falan diye ama biz yine çok beklemedik :)
Yaşlı bir çift aldı yine bizi ( bugün hep çiftlere eşlik ediyoruz). Tam istediğim yaşlılık hayatını yaşıyorlardı. çok keyifli bir sohbet geçirdik ve keyifli müzikler dinledik ve çokça da bilgilendik :) Evleri değirmenlerin orada olmasına rağmen bizi Datça'nın Yat limanına kadar bıraktılar. Yolculuğumuz 2 saat sürmüştü.
Arabadan indiğimizde ikimizde de bir rahatlama ve mutluluk vardı :)
Kendimizi hemen sahil kenarına attık.
Önceden kısa bi araştırma yaptığımız için gideceğimiz yerler belliydi ama önce mavi ve yeşilin tüm tonlarını içinde taşıyan denizin tadını çıkarmamamız gerekiyordu.Hemen bir sahil seçip deniz ve güneşin tadını çıkardık. 1 buçuk, 2 saat gibi bir süre sonra toparlandık ve bir şeyler yemek için bir kafeye girdik. Burada bir şeyler atıştırıp kafe sahibiyle kısa bi sohbet ettik. Bize böyle hayat dolu olduğumuz için çok özendiklerini söylediler, bizde onlara özenmiştik böyle güzel bir yerde yaşadıkları için :) Datça merkez olarak küçük ama koy bakımından oldukça zengin bir yer. Biz koylarını bir daha ki gelişimizde gezmeyi düşündüğümüz için şehir merkezinde tur atmaya başladık.
Kimi zaman yol falan sorduk derken etrafa göz attık :D
Tam birer turist gibiydik diyebilirim :)
Gün boyunca çok yorulmuştuk ve yine uzun bir yol bizi bekliyordu. Çok geç olmadan yola koyulduk. Bu defa biraz uzun bekledik. Bu bekleyiş beni biraz korkuttu diyebilirim :)
Yorulunca sinirli oluyorum ve bu benim tek sinirli olduğum an diyebilirim. Normalde neşeli biri olarak tanınırım.
Bu arada iki araba durdu ama biz binmedik.
Üçüncüsü de çok geçmeden durdu. Bizi Marmaris'e kadar bırakacağını söyledi. O kadar yorulmuştuk ki yol boyunca neredeyse hiç konuşmadık.
Sonra bir benzinlikte durduk beyefendi bize marketten çikolata ve meyve suyu almış ve bu bizi çok mutlu etmişti :D
Tabi bunun üzerinine bizim çenemiz açıldı. Marmaris'e geldiğimizde beyefendi bizi Muğla'ya kadar bırakma kararı aldı. Bu bizi biraz mutlu etti çünkü çok yorgunduk ama birazda üzülmüştük çünkü yeni biriyle tanışamayacaktık. Öyle yada böyle 2 saat gibi süre içinde yine evimize geldik. Çok mutluyduk yeni bir yer görmüştük , yeni bir magnetim olmuştu ve güzel bir anım :)
En kısa zamanda tekrar gitmek dileğiyle ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder