19 Şubat 2014 Çarşamba

Tatil önerisi: Akyaka

                                                            



                                                            Selam ev sakinleri.. 
İlkbahardan kalma günler yaşadığımız şu Şubat günleri aslında  yazın bize hiç de uzakta olmadığını hissetirmiyor mu size de ? 
Birçok insan için yaz tatilini nerede geçireceği konusunda çoktan düşünmeye başladı bile. Bende tatilini sessiz sakin bir yerde geçirmek isteyenler için bir öneride bulunmak istedim :)
Bu yer Muğla'da yaşayanların her güzel havada akın ettiği ama dışarıdan gelenlerin çok az bildiği bir yer.. 


 


  Gökova Körfezinin bittiği yerde, 1000 metrelik Sakartepe Dağı ile kuzeyden,  Gökova Ovası güneyden kuşatılan Akyaka, bu konumu ile belki Türkiye'nin en güzel yerlerinden biridir.
   

Antik çağlardan beri üzerinde yerleşim olduğuna inanılan Akyaka, yakın yıllara kadar gözlerden uzak, küçük bir balıkçı köyüyken 70 yıllarda yaşanan turizm patlamasıyla bugünkü turistlik belde görünümünü alır.   


Yavaş şehir seçilen Akyaka, yemyeşil dağları, akvaryum gibi berrak denizi ve eski Muğla mimarisini yaşatan zarif evleri ile Gökova Körfezinin en güzel  sırrı. 


 Bozulmamış kent dokusu ve egzos dumanından uzak sakin sokaklarıyla gerçek bir huzur mekanı burası.. 


Antik çağlarda “Rodos karşı yakası” olarak anılan Idyma adında Karya kenti olan Akyaka’nın bir de serin “Azmak” suları var. 


Şüphesiz Akyaka’yı en özel kılan unsurlardan biri de Azmak Nehridir. Akyaka’nın hemen yanı başından ağaçlar ve sazlıklar arasından süzülerek Gökova Körfezi’ne akan Azmak Nehri, doğal bir akvaryum gibi.. 


Nehir ile denizin birleştiği noktadan teknelerle “Doğal Akvaryum” turu yapılabiliyor. 



Azmağın serinliği, şiirsel güzellikteki su altı bitki örtüsü, elinizle tutuverecekmiş hissine kapılacağınız balıkları, kaplumbağaları, üzerinde süzülen ördekleri ve sevimli su samurları(lutra lutra) yörenin doğal dokusunu yaşatıyor.  


Azmak kenarında birbirinden güzel ve şirin çeşitli restoranlar bulunuyor. Sabah kahvaltısından başlayarak gece geç saatlere kadar hizmet veren bu restoranların tabi ki olmazsa olmazı deniz ürünleri.. 




 Buraya gelenler benzersiz doğal güzellikler arasında Akdeniz ve Ege balıklarını tatmanın, ekmeğini azmaktaki balıklar ve ördeklerle paylaşmanın keyfine varıyor.


 

Konaklama seçeneklerinin de fazlasıyla bulunduğu bu küçük sakin kasabayı en yakın zamanda ziyaret etmeniz dileğiyle :)
  


 "Roma'yı gör de öl derler, Akyaka'yı gör de yaşa."

                                                                                         Halikarnas Balıkçısı  


                                                                  yazıda büyük emeği olan Zeynep T. teşekkürle..

2 yorum:

  1. Çok severim Akyaka'yı, huzurun ta kendisi. Siz de çok güzel anlatmışsınız, takipteyim. Sevgiler..
    http://eshayat.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. En kısa zamanda sizi de beklerim :)

      Sil